Blog

Kapadokya, 60 milyon yıl önce yanardağların püskürttüğü lavlar sayesinde oluşan ve Hititler döneminde bile medeniyetin beşiği olmuş bir turistik bölgedir. Önce Hititler'in, daha sonra ise Roma İmparatorluğu'ndan kaçan Hristiyanların yaşadığı Kapadokya, üzerinde biriken farklı kültürler ile günümüzdeki halini almakla beraber Dünya çapında değer görmektedir. Öyle ki ülkemizde bulunan nadir Dünya miraslarından birisi olarak kabul edilmiş, bu durum UNESCO tarafından tescillenmiştir.

Bölge üzerinde yeraltı şehirleri, vadiler ve kiliseler başta olmak üzere onlarca görülecek harika yapı vardır. Biz de sizler için tek tek inceleyip, Kapadokya gezilecek yerler listesini hazırladık.

Kapadokya, geçmiş dönemlerde sürekli olarak düşman akınlarına ve baskınlarına maruz kalmıştır. İlk olarak milattan önce 1600'lü yıllarda başlayan bu baskınlar, insanları yeraltı şehirlerinde yaşamaya mecbur etmiştir. Bu olumsuz nedenler, günümüzde tek tek incelenmesi gereken birçok yeraltı şehrinin ortaya çıkarmıştır. Her ne kadar 36 tanesi bilinse de yapılan araştırmalara göre 150'den fazla yeraltı şehri olduğu tahmin edilmektedir. Lafı daha fazla uzatmadan en popüler yer altı şehirlerini incelemeye geçebiliriz!

Ekip halinde de gezebileceğiniz Derinkuyu Yeraltı Şehri, siz içine girdikçe tarihin bir aynası haline gelecek muazzam bir yeraltı şehri. Her adımda daha çok gizem göreceğiniz, her seferinde merakınızı arttıracak olan bu yeraltı şehrini mutlaka görmenizi öneriyoruz. 

Kapadokya'da bulunan en büyük yeraltı şehri olarak bilinen Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir il merkezine 33 kilometre mesafede bulunuyor. Romalılar'ın baskısından kaçan Hristiyanların inşa ettiği bu şehirde bilinen 8 kat bulunuyor. Katlar içinde ise mutfak, şaraphane, misyoner okulu, oturma odaları, ahır, mezarlık, vaftizhane, kilise, toplantı salonu ve su kuyusu bulunuyor. Oldukça dar olan tünelleri ve havasız bölgeleri olduğu konusunda sizleri uyarmamız gereken yeraltı şehrini gezmek için uygun kıyafetler giyiyor olmanız gerekiyor. Özellikle alt katlarda bir yere girmek için yerde sürünerek tünellerden geçmeniz gerekebilir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, ismini ise içinde bulunan derin kuyularından alıyor. Sadece 8 katı temizlenebilen bu şehrin, o zamanki teknoloji ile nasıl inşa edildiği ise hala büyük bir gizem konusudur.

Ziyaret Saatleri: 1 Nisan – 1 Ekim 08.00 – 19.00 (Gişe kapanış 18.15) / 1 Ekim – 1 Nisan 08.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.15)

Giriş Ücreti: 75TL – Müzekart geçerli.

Adres: Bayramlı, Niğde Cd., 50700 Derinkuyu/Nevşehir

Hititler döneminde milattan önce 400'lü yıllarda yapılan Özkonak Yeraltı Şehri, 4 katlı bir yapıya sahip. Oldukça farklı ve özenli hazırlanmış mimarisi ile kesinlikle ürkütücü ve görülmeye değer bir yeraltı şehri olduğunu da söyleyebiliriz. 4 katlı şehirde ilk katlarda ahır gibi bölümler varken, orta katlarda ise oda; salon, bebek bakım odası, kuyular, mezarlar ve şarap depoları gibi ilginç bölümler bulunuyor. En son kat ise çoğu kişinin girmeye cesaret edemeyeceği hapishaneyi bulunduruyor. Yalnızca tek bir kişinin girebileceği oldukça dar bir tünel ile ulaşılabilen hapishane gerçekten epey ürkütücü. 

Ayrıca Özkonak Yeraltı Şehri, savunma açısından da özel teknikler ile hazırlanmış. Hava akımını değiştiren, haberleşmeyi sağlayan, hatta düşman saldırısında düşmana kızgın yağ dökmeye yarayan delikleri şehrin her yerinde görmeniz mümkün. Ayrıca taş kapılar diğer yeraltı şehirlerinin aksine iç taraftan açılacak şekilde hazırlanmış. Yine kapıların sürgü bölümlerinde delikler bırakılarak herhangi bir düşman saldırısında deliklerden ok ve mızrak atışı yapmak, kızgın yağ dökmek amaçlanmış. Müze kartın geçerli olduğu bu yeraltı şehri, Avanos merkezine 13 kilometrelik mesafede bulunuyor. 

Ziyaret Saatleri: 1 Nisan – 1 Ekim 08.00 – 19.00 (Gişe kapanış 18.15) / 1 Ekim – 1 Nisan 08.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.15)

Giriş Ücreti: 40 TL – Müzekart geçerli.

Adres: Özkonak Yeraltı Şehri Yolu, 50500 Avanos/Nevşehir

Mazı Yeraltı Şehri, Kapadokya'da en son bulunan yeraltı şehri olarak biliniyor. Bir çobanın tesadüf eseri giriş kapısını keşfettiği yeraltı şehri daha sonrasında arkeolojik çalışmalar sonucu temizlenip ziyarete açık hale gelmiştir. 

Antik dönemde adı Mazıt olarak bilinen bu yeraltı şehri, 8 katlı olacak şekilde inşa edilmiş. Ayrıca 4 fark yerden girilebilen şehir, tek bir koridorla tüm şehirleri birbirine bağlamış. Diğer şehirlerden farklı bir sürgü taşına sahip olan Mazı, yine diğer şehirler gibi katlarda odalar ve eşyalar bulunuyor. Şehirde eski zamanlarda tahminen 6.000 kişinin yaşadığı düşünülüyor. En üst katında mezarlık bulunan şehrin orta katlarında ise oldukça gösterişli bir kilise yer alıyor. Henüz tüm katları temizlenmese de eminiz ki şehirden oldukça memnun şekilde ayrılacaksınız. Son olarak şehri müze kart ile ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 1 Nisan – 1 Ekim 10.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.00) / 1 Ekim – 1 Nisan 08.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.45)

Giriş Ücreti: 17,5 TL – Müzekart geçerli.

Adres: Temenni Mahallesi, Kazım Karabekir Cd. No:10, 50400 Mazı/Ürgüp/Nevşehir

Kapadokya'nın ne kadar derin bir tarihe sahip olduğunu, birçok farklı kültürün bir zamanlar buradan geçtiğini yazımızın başında söylemiştik. Hal böyleyken Kapadokya'da birçok güzel müzenin olması işten bile değil: Zelve Açık Hava Müzesi, Göreme Açık Hava Müzesi, Saç Müzesi... Hepsine bu başlık altında değineceğiz.

Guiness Rekorlar Kitabı'na da adını yazdırmayı başaran Kapadokya Saç Müzesi, ayrıca dünyanın en ilginç 15 müzesi arasında da bulunuyor. İlginç hikayesi ile birlikte başlayan saç bırakma akımı sayesinde şuanda müzede 16 binden fazla kadının saçı, vesikalık fotoğrafı ve telefon numarası bulunuyor. Müzenin hikayesi ise şu şekilde:

"Dükkan sahibi Galip Bey'in yanına Fransız bir kadın uğrar. İkili birbirlerine aşık olurlar. Fakat ilişkileri Fransız kadının, 3 ay sonra memleketine dönmek zorunda olması yüzünden son bulur. Bunun üzerine Galip Bey, hanımefendiden bir tutam saçını anı olarak ister. Fransız kadın kabul eder ve bir tutam saçı anı olarak bırakır. Galip Bey ise her seferinde hatırlamak adına saçı dükkanın duvarına asar." Bu hikaye ve bir tutam saç gelen ziyaretçilerin oldukça dikkatini çeker. Ardından peş peşe gelen ziyaretçiler bir tutam saçın yanında isteğe bağlı olarak telefon numaralarını ve bir vesikalık fotoğrafını bırakır. Fotoğrafların gizliliği açısından kamera ile girişin, ayrıca fotoğraf çekmenin yasak olduğu müzeyi kesinlikle görmenizi tavsiye ediyoruz. Son olarak Galip Bey, her sene yapmış olduğu çekiliş ile 20 kişiyi Kapadokya'ya davet ederek tüm masraflarını üstlenmektedir. Bazılarının midesini bulandırsa da siz de saçınızı bırakarak çekilişe dahil olabilirsiniz. Bu arada müzenin aslında Chez Galip çömlek dükkanının bir bölümünden oluşmuş olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Ziyaret Saatleri: 08.30 – 19.30

Giriş Ücreti: 3 TL

Adres: Yukarı, No: 24, 110. Sk., 50500 Avanos/Nevşehir

Zelve Vadisi, peribacalarının en yoğun bulunduğu, Kapadokya'nın en eski yerleşim yerlerinden birisi olma unvanına sahip. Hatta o kadar eski ki Hristiyanlık inancının ilk olarak bu bölgede yayılmaya başlandığı iddiaları bile mevcut. Bilinene göre ise ilk Hristiyan yerleşimi 7. yüzyılda gerçekleşirken, 13. yüzyıl içerisinde pik yapıyor ve Zelve'yi en önemli din merkezlerinden birisi haline getiriyor  İçerisinde üç farklı vadi daha bulunan Zelve Vadisi'nde bir de Zelve Açık Hava Müzesi bulunuyor. Çok eski zamanlardan beri erozyon, su ve rüzgar sayesinde oluşan açık hava müzesi kesinlikle görmeye değer. 

Safari programları ile de gezmenin mümkün olduğu Zelve Açık Hava Müzesi'nde yalnızca Hristiyanlık dinine özgü motifler de bulunmuyor. Müze içinde 728 yılında yapılan Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseleri; Aziz Simeon için yapılmış bir şapel, manastır, değirmen ve tünel de bulunuyor. Bu nedenle rahat kıyafetlerle gezmenizi önerdiğimiz Zelve, dünyanın birçok yerinden kat kat daha fazla hoşgörü görebileceğiniz, insanların oldukça kibar ve birbirlerine karşı anlayışlı olduğu bir yer. Yer yer şaşıracağınız, tünellerden geçeceğiniz, tırmanacağınız bu keyifli müzeyi kesinlikle gezmenizi öneriyoruz.

Ziyaret Saatleri: 1 Nisan – 1 Ekim / 08.00 – 19.00 (Gişe kapanış 18.15) / 1 Ekim – 1 Nisan / 08.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.15)

Giriş Ücreti: 50 TL

Adres: Aydınlı Mahallesi, Yavuz Sk. No:1, 50180 Aktepe, Avanos, Nevşehir

İçeri girdiğinizde sizi bambaşka bir dünyanın beklediği Göreme Açık Hava Müzesi, kesinlikle Kapadokya'da görülmesi gereken yerlerden biri. Gezmek için iki saat süre verdiğimiz bu müze, ilk olarak yine Hristiyanlık inancını yaymak için kullanılmış. Engebeli arazinin ardında kalan müze, manastır olarak inşa edilmiş ve Asil Basil öğretileri, misyonerlik ve din eğitimi milattan sonra 400'lü yıllardan itibaren burada verilmeye başlamış. İçerisinde birçok kiliseyi görebileceğiniz Göreme Açık Hava Müzesi'nin tamamını ne yazık ki gezmeniz mümkün değil. Birçok kilise ve tarihi yapı çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için ziyaretçi alımına kapalı durumda. Yine de Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Şapeli gibi birçok yeri ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret edebileceğiniz tüm mekanlar ise şu şekilde:

• Kızlar ve Erkekler Manastırı

• Aziz Basileus Kilisesi

• Elmalı Kilise

• Azize Barbara Şapeli

• Yılanlı Kilise

• Karanlık Kilise

• Çarıklı Kilise

• Tokalı Kilise

6 Aralık 1985 tarihinde Unesco Dünya Mirasları Listesine adını yazdıran Göreme Açık Hava Müzesi'nde kiliselerin iki tür mimarisi bulunuyor: "Yılanlı" ve "Sütunlu". Sütunlu kiliseler, duvardaki resimleri ile bilinirken; yılanlı kiliseler resimsiz duvarları ile tanınabiliyor. Duvarlarında Hz İsa'nın hayat hikayesinin yer aldığı müzeyi özellikle bir rehber ile beraber gezmenizi ve öğrenmenizi tavsiye ediyoruz.

Ziyaret Saatleri: 1 Nisan – 1 Ekim / 08.00 – 19.00 (Gişe kapanış 18.15) / 1 Ekim – 1 Nisan / 08.00 – 17.00 (Gişe kapanış 16.15)

Giriş Ücreti: 125 TL (Müzekart ile ücretsiz.)

Adres: Açık Hava Müzesi Otoparkı üzeri, 50180 Göreme / Nevşehir

Kapadokya, bu eşsiz doğal güzelliğini etrafında bulunan ve artık aktif olmayan yanardağlara borçlu. Milyonlarca yıl önce patlayan yanardağların etrafa saçmış olduğu lavlar, Kapadokya'ya onlarca güzel vadiyi hediye etmiştir. İşte bizim en beğendiğimiz Kapadokya Vadileri!

"Pembe Vadi" veya "Hayal Vadisi" isimleri ile de bilinen Devrent Vadisi, gün batımında renk değiştiren kayaları ile ünlü bir doğal güzellik. Hiç biri diğerine benzemeyen peribacaları ile de bilinen bu yerin bir diğer özelliği ise efsane dizi "Asmalı Konak"ın çoğu sahnesinin burada çekilmiş olması. Kesinlikle Devrent Vadisi'ni görmenizi tavsiye ediyoruz!

Adres: Devrent Mevkii no:1, 50500 Aktepe/Avanos/Nevşehir

Aşıklar Vadisi, Bağlıdere Vadisi veya Aşıklar Tepesi olarak da bilinen Aşk Vadisi, mükemmel bir manzaraya sahip. Büyüleyici manzarası ile birçok evlilik teklifine mekan olan bu vadi, ismini de yine evlilik tekliflerinden almıştır. Yol boyunca üzüm bağları ve meyve ağaçları ile dolu olan vadide, 2.5 saat sürecek bir yürüyüş yapabilirsiniz. Vadinin uzunluğu ise 4.9 kilometre.

Adres: 50180 Göreme/Nevşehir Merkez/Nevşehir

Kapadokya'da bulunan yeraltı şehirlerinden bahsederken, bu bölgenin sık sık düşman saldırısına maruz kaldığını söylemiştik. Durum böyleyken şaşalı kalelerin olmaması garip olurdu. Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, bize göre kesinlikle görülmesi gereken iki yer. Şimdi bu tarihi yapıları daha yakından inceleyebiliriz.

Nevşehir'in ünlü ilçelerinden Uçhisar'a adını veren Uçhisar Kalesi, bölgede bulunan 3 kaleden en tepedeki olanı. İki peribacasının birleşme noktasına inşa edilen bu kale, bizlere miğferi olan bir askeri hatırlıyor. Üstelik bölgenin her yerinden görünen bu bacaların isimleri de var. Büyük olan bacaya "Ağa'nın Kalesi" denirken, küçük olana ise "Çavuşun Kalesi" denmiş. 

Uçhisar Kalesi'ne, özellikle gün batımına doğru gitmenizi öneriyoruz. Özellikle balonların kalkış vaktine denk gelebilirseniz, ömrünüz boyunca unutamayacağınız bir anıya sahip olabilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 08.00 – 20.00

Giriş Ücreti: 8 TL

Adres: Tekelli, 50240 Uçhisar/Nevşehir Merkez/Nevşehir

Heybetli ve korunaklı yapısı sayesinde Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yaşanan savaşlarda hem savunma merkezi hem de sığınak olarak kullanılan Ortahisar Kalesi, kesinlikle görülmesi gereken bir diğer tarihi bölge. Civardaki en büyük peribacası olarak bilinen kale, dışarıdan Kapadokya'nın bacası gibi bir izlenim veriyor. Peribacasının etiler zamanında insan eliyle şekil değişikliğine uğradığını fakat bu işlemin tamamen koruma amaçlı yapıldığı da söylemeden geçmeyelim.

Ortahisar'a gelerek siz de tüm Göreme, Ürgüp ve Avanos bölgelerini kuş bakışı şekilde seyredebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 08.00 – 18.00

Giriş Ücreti: 5 TL

Adres: Resul Bey Sk., 50650 Ortahisar/Ürgüp/Nevşehir

Kapadokya'nın Hristiyanlık dini için ne kadar önemli olduğunu söyledikten sonra kiliselere değinmemek olmazdı. Sizler için mutlaka gezilmesi gereken birkaç kiliseyi de listemize ekledik.

Çavuşin Köyü, Kapadokya sınırlarındaki en eski yerleşkelerden birisi olmakla beraber Hristiyanlık dini için de önemli bir yere sahiptir. Çavuşin Kilisesi ise Çavuşin'de bulunan en önemli kiliselerden yalnızca birisi. Köyün girişinde bulunan kilise, bir binadan çok kale tasarımına sahip olmakla beraber çok eski bir yapıya sahip. 964 yılında yapıldığı tahmin edilen kilise, 1985 yılında ise önemini tescillettirerek Dünya Mirasları Listesine girmeyi başardı. 

Ziyaret Saatleri: 10.00 – 19.00

Giriş Ücreti: 15 TL

Adres: Avanos – Göreme Yolu, Çavuşin Köyü girişi.

Yine Çavuşin Köyü içinde bulunan ve 964-5 yılları içinde yapıldığı tahmin edilen bir diğer kilise ise Vaftizci Yahya Kilisesi'dir. Kaya içinin oyulması ile inşa edilen kilise, duvarlarındaki Hz İsa'nın vaftizini yapan ve öldürülen Vaftizci Yahya resimleri ile biliniyor. Ayrıca kilise duvarlarında Cebrail ve Mikail resimleri de bulunuyor.

Adres: Vadiler Sk., 50500 Çavuşin/Avanos/Nevşehir